CHP’li belediyelerde ‘kayırmacılık’ tartışması: Parti yönetimi önlemleri sertleştirecek

Yerel seçimlerde başarı kaydeden CHP’li belediyelerdeki bazı atamalar ‘nepotizm’ (kayırmacılık) tartışmasına yol açtı. Bu atamaların bir kısmını genel merkezin doğrudan müdahalesiyle engelleyen CHP yönetimi, benzerlerinin önünü kesmek için daha katı önlemleri hayata geçirmeye hazırlanıyor.

31 Mart yerel seçimlerinden birinci çıkan ve nüfusun üçte ikisini oluşturan yerlerde belediyeleri kazanan CHP, yereldeki başarısını 2028 seçimlerine taşımak istiyor.

Seçmenin, yerel seçimlerde CHP’ye “kredi” verdiğini değerlendiren CHP yönetimi için iktidar hedefine ulaşmakta CHP’li belediyelerin performansı ve başarısı büyük önem taşıyor.

Ancak seçim sonrasında CHP’li belediyeler, projeleri ile değil, son dönemde “eş, dost, akraba” atamaları ile gündem oldu.

Kamuoyunda tartışma yaratan bazı atamaları doğrudan genel merkezin müdahalesiyle engelleyen CHP yönetimi, benzer atamaların önünü kesmek için daha katı önlemleri hayata geçirmeye hazırlanıyor.

Planlamaya göre bir yandan CHP genel merkezi “eğitim, danışma ve denetleme birimleri” ile belediyeleri takip edecek, diğer yandan İstanbul Planlama Ajansı modeli diğer belediyelere yaygınlaştırılacak.

Haziran ayı başında CHP’ye geçmesi beklenen Türkiye Belediyeler Birliği eliyle de belediyelere kaynak ve eğitim, danışma desteği sunulacak.

Kamuda “nepotizm” (kayırmacılık) olarak nitelenen atamalar yeni değil. Yerel yönetimlerde iktidara gelen CHP’nin, AKP’yi en çok eleştirdiği konuların başında kamudaki “eş, dost, akraba” atamalarının geldiği biliniyor.

Ancak, kamudaki atamalarda “liyakat”ın esas alınmasını her fırsatta dile getiren CHP yönetimi, şimdi bazı belediyelerin yaptığı “eş, dost, akraba” atamaları nedeniyle eleştirilerinin hedefinde.

Kamuoyundaki tartışmalar nedeniyle CHP yönetimi, İstanbul’un bazı ilçeleri, Balıkesir, Kırşehir, Adana Yüreğir ve son olarak Bursa’da yapılan tartışmalı atamaları müdahale ederek engelledi.

CHP yönetiminde de rahatsızlık yaratan bu atamalar Meclis’te de gündem oldu.

AKP Grup Başkanvekili Leyla Şahin Usta, salı günü, kamuoyuna da yansıyan tartışmalı atamaları Meclis gündemine taşıdı ve CHP’nin “Aile belediyeciliği” kavramını hayata geçirdiğini savundu.

CHP ise bu atamaların bazılarına müdahale edildiğini ifade ederken, birçok iddianın da gerçeği yansıtmadığı görüşünde.

CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, “Eksik veya yanlış işlere müdahale edildiğini” vurgularken, çok önce yapılan bazı atamaların da yeni yapılmış gibi gösterilerek kamuoyunun yanıltıldığı görüşünü dile getirdi.

CHP yönetimi, yerel seçim sonuçlarının hemen ardından düzenlediği yerel yönetim çalıştayında, nasıl bir belediyecilik anlayışı izleneceği konusunda yeni başkanlar için de bir anlamda strateji belirledi.

Çalıştayda, Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediye başkanları deneyimlerini aktarırken, Genel Başkan Özgür Özel ve parti yöneticileri de özellikle yeni belediye başkanlarını, “tartışmalı proje ve eylemlerden kaçınmaları, kamuoyunu rahatsız edecek atamalar yapmamaları” konusunda uyardı.

Ayrıca genel merkez yönetimi, eski Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in başkanlığında, Yerel Yönetimler Eşgüdüm, Denetim ve Eğitim Birimi’ni kurdu.

Birim, eski Sayıştay denetçileri ve mülkiye müfettişlerinin de yer aldığı yapı belediyeler yönelik “eğitim, danışma ve denetleme” birimleri faaliyetine başladı.

Ardından da Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek ve Genel Sekreter Selin Sayek Böke imzasıyla, tüm belediyelere gönderilen genelgede, “kritik atamalarda genel merkeze bilgi verilmesi ve danışılması” istendi.

Ancak gönderilen bu genelgeye rağmen bazı belediyelerde tartışmalı atamalar sürdü. Son olarak Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in, mimar yeğenini belediye şirketlerinden birinin başına getirmesi, parti içinde de büyük tepkiye yol açtı.

CHP yönetimi, bu gelişmelerin ardından yeni önlemleri hayata geçirmeye hazırlanıyor.

Bu çerçevede belediyelerin Whatsapp grupları ile uyarılmasının yanı sıra, yeni bir genelge ve atamaların yakın takibi için birim oluşturulması da gündemde.

CHP kurmayları, yerel seçimlerdeki başarı nedeniyle artık “güçlü bir genel merkez” olduğuna vurgu yaparak, “Artık ben canımın istediği gibi atama yaparım, diyemeyecek, önlemler sertleşecek, uyarılacak, engellenecek. Belediyeler kendilerini feodal ağalar olarak görmekten vazgeçecek” sözleriyle bu konuda kararlı olduklarını ifade ediyor.

Partiyi ve CHP’nin yönetim anlayışını sorgulatacak atama ve eylemlere izin vermeyeceklerini belirten parti yöneticileri, ancak daha önce yapılan atamaların yeniymiş gösterilmesi karşısında da mücadele edeceklerini belirtiyorlar.

CHP kurmayları, sadece liyakatlı atama değil, belediyelerin başarısı için kaynak ve projeler konusunda teknik desteğin de önemini vurguluyor.

Bu çerçevede, özellikle yeni kazanılan belediyelerde “teknik bilgi ve donanım” açığı olduğuna dikkat çekilerek, bu konuda İstanbul Büyükşehir Belediyesi bünyesindeki İstanbul Planlama Ajansı (İPA) birimlerinin yaygınlaştırılması kararı alındı.

Belediyeler için strateji ve politika önerileri geliştiren İPA’nın Marmara ve Trakya bölgelerindeki belediyelere danışmanlık hizmeti sunması planlanıyor.

Ege bölgesindeki belediye sayısının artması üzerine de CHP, İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde “Ege Planlama Ajansı”nı (EPA) kurma kararı aldı.

EPA, Ege bölgesindeki belediyelere destek sağlayacak.

CHP yönetimi, 31 Mart yerel seçimlerinin ardından yenilenecek olan Türkiye Belediyeler Birliği’nde yönetimin CHP’ye geçmesinin de avantaj olacağı görüşünde.

TBB’nin son dönem yönetiminin “partizan uygulamalar” nedeniyle eleştirildiğine dikkat çeken CHP kurmayları, önceki yönetimin yanlışlarının tekrarlanmayacağını ve siyasi partilerin güçleri oranında birlik yönetiminde temsiline olanak sağlanacağını ifade ediyorlar.

Bu çerçevede, sadece CHP’li belediyeler değil, tüm belediyelere, yine güçleri oranında destek verilmesi ayrıca, başta CHP’li belediyeler olmak üzere eğitim ve danışmanlık hizmetinin de adil dağıtılmasının hedeflendiği vurgulanıyor.

Seçilecek başkanın Dünya Belediyeler Birliği Başkanlığı’na da seçilebileceğine işaret eden CHP kurmayları, böyle bir durumda, çeşitli uluslararası kuruluşlardan yatırım kredisi desteği alınabileceğini vurguluyorlar.

Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) yönetimi her yerel seçimin ardından yenileniyor. Bu çerçevede Haziran ayı başında birlik yeni yönetimini belirleyecek.

TBB Başkanı, 14 encümen üyesi ve diğer kurul üyeliklerinin belirleyeceği seçimde, sayısal çoğunluk nedeniyle CHP’li bir ismin başkan seçilmesine kesin gözüyle bakılıyor.

Kulislerde Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun TBB Başkanlığı’nı istediği konuşuluyor.

Ancak CHP içinde eğilim, Ekrem İmamoğlu’ndan yana.

AKP’li belediyelerin çoğunlukta olduğu dönemde TBB Başkanlığını uzun yıllar Kadir Topbaş’ın yönettiğini anımsatan CHP kurmayları, nüfus ve Türkiye Belediyeler Birliği’ne en çok kaynak aktaran belediye başkanının TBB başkanı olmasının bir anlamda “teamül” olduğuna dikkat çekiyorlar.

Yavaş ve İmamoğlu’nun seçimde yarışması gibi bir durumun olmayacağı dile getirilirken, iki ismin anlaşması sonucu tek adayla seçime gidilmesi ve İmamoğlu’nun seçilmesine kesin gözüyle bakılıyor.