Dolar 32,1809
Euro 35,1005
Altın 2.511,89
BİST 10.643,58
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 22°C
Az Bulutlu
İstanbul
22°C
Az Bulutlu
Sal 24°C
Çar 21°C
Per 22°C
Cum 23°C

Filistin İçin Düzenlenen “Hürlerin Yürüyüşü”, Gümüşhane Şehir Sohbetlerine Taşındı

Filistin İçin Düzenlenen “Hürlerin Yürüyüşü”, Gümüşhane Şehir Sohbetlerine Taşındı
8 Mayıs 2024 17:11
15

İlim Yayma Cemiyeti Gümüşhane Şubesi tarafından Hüseyin Nihal Atsız Konağında düzenlenen “Şehir Sohbetleri” programın da “İstanbul’dan başlayıp Reyhanlı’da sona eren “Hürlerin Yürüyüşü” konuşuldu.

Konuşmacı olarak yürüyüşün öncüsü Dr. Mehmet Alparslan Akıncı’nın katıldığı programda, Filistin’de zulme uğrayan insanların acısı paylaşılırken, yürüyüş hakkında bilgiler aktarıldı.

Söyleşisine, yürüyüşe nasıl karar verildiğini katılımcılara anlatarak başlayan Dr. Mehmet Akıncı, “Hastane bombalama olayının ertesinde dergide yazan ve yakın olarak tanıştığımız, okulu da Gümüşhane’de okumuş Talha adındaki Vanlı bir kardeşimiz, İslam coğrafyasının Filistin’de yaşananlara karşı sessizliğine isyan ederek “Ben Reyhanlı’ya gidiyorum” dediğinde önce onu vazgeçirmek istedim. Bu söylem bir anlamda zımnen bir davetti. Ben oraya gelemem ancak eğer İstanbul’a gelirsen bir yürüyüşe başlayabiliriz dedim. İstanbul’a doğru yola çıkınca da bazı arkadaşlarımı aramaya başladım. Sosyal Medya aracılığıyla yaptığım duyuruya birkaç gün sonra “Hürlerin Yürüyüşü” adını verdim” dedi.

“Hürriyet ve Hürlük Üzerine Tartışmak Lazım”

Modern hayatın insanlık dışı bir kölelik düzeni olduğunu vurgulayan Dr. Mehmet Alparslan Akıncı, “Bunu mantık olarak kavramak başka, hal olarak yaşamak başka bir şey. Yürüyüşün duyurusu sürecinde bunu fark ettim. Müslümanlığın hürriyete bakışının bugün temsil edilmediğini, hiçbir şekilde hürlük fikrinin Müslümanlar arasında bir temsiliyete sahip olmadığını fark ettim. Elbette ki bu kendi kişisel kavrayışımdır ancak yeni bir tartışma olacaksa eğer hürriyet ve hürlük üzerinde olması gerektiğini düşünüyorum. Bir insanı özgür olmadığına ikna edebilirsiniz ancak son tahlilde onu kölelikten vazgeçme tercihi ile yüz yüze bırakamazsınız. Çünkü o gönüllüdür. Modern insan bir gün ben de firavun olabilirim sevdasıyla gönüllü köledir” diye konuştu.

Önemli Olan Unutturmamak ve Alışmamaktı”

Yürüyüş fikrinin en fazla bir “Cihad” ibadeti olarak tanımlanabileceğini belirten Akıncı, “Benim için önemli olan bunun bir Müslüman tavrı olmasıydı ve o an için bundan daha makul bir şey yoktu. Yürüyüş elbette modern bir insanın protesto tavrıydı. Ancak benim nazarımda modern veya İslami bir ibadet olup olmaması önemli değildi. Benim için önemli olan unutturmamak ve alışmamaktı. Biz yedi aydır bu vahşete alıştık ve bu kaçınılmaz bir şeydir. Bu nedenle yürüyüşü önemsedim” şeklinde konuştu.

“Hür Değiliz ve Bu Durum Kimsenin Umurunda Değil”

Yürüyüş hazırlıkları sırasında beklediği ilgiyi görememiş olmakta hayal kırıklığı yaşadığını dile getiren Akıncı, “Kendi adıma, Müslümanlık adına ve biraz da İslam adına bir hayal kırıklığı yaşadım. Kitlelere, kalabalıklar içerisindeki seçme ruhlara hitap etmeyen bir inanç, olumlu anlamda gerektiğinde bir galeyana getirmeyen bir inan hapı yutmuş bir inançtır. Bu süreçte yaşadığımız da budur. Bunun sonucunda bizim hür olmadığımızı, hürriyet sahibi olmadığımızı ve bunun da kimsenin umurunda olmadığını görerek büyük bir hayal kırıklığına uğradım” ifadelerini kullandı.

Protesto Eylemi 35 Günde Tamamlandı

Yürüyüşe 8 kişi olarak başladıklarını ve zaman zaman 20 kişiye kadar ulaştıklarını kaydeden Akıncı, “Toplamda 1000 kilometrelik bir yolun 800 kilometresini yaya olarak kat ettik. Zaman zaman iki üç gün için bizlere eşlik edenler, yolda dahil olup ayrılanlar oldu. İstanbul’dan 8 kişi yola çıktık, son olarak Reyhanlı’da yürüyüşü tamamladığımızda yine 8 kişiydik. Bu bir ay süren yürüyüş sırasında birkaç sorun dışında bize destek veren insanlarla karşılaştık. Yanımızdan geçen tırların durup yanlarındaki suyu bize verdiklerine şahit olduk. Reyhanlı’da 4 gün çadırda kaldık. Gün olarak da 35 günde etkinlik tamamlandı” dedi.

“İnanç Bu Değil”

İnsanların neler yapabileceğini, etkili bir tavır alınması halinde ne gibi değişiklikler olabileceğini anlatan Akıncı, “Fark ettiğimiz bir şeyi paylaşmak isterim. İnsanlar her şeye sonuç odaklı yaklaşıyorlar. Sonucu görme arzusu üzerinden yapılan etkinliğin değerlendirilmesi bende sadece hayal kırıklığı değil inanç yıkımı oluşturdu. Şöyle söyleyebiliriz, boykotu Türkiye’de doğru dürüst yapabilseydik en azından buradaki İsrail’i çökertebilirdik. Çünkü bunların dini imanı madde. Tüketmeyerek onların tanrılarını ellerinden almış oluyorsun. Tek mesele bu, tüketmemek. Ancak biz normal hayatımıza devam etmeyi tercih ediyoruz. Mesele sadece Gazze meselesinde değil herhangi bir haksızlık karşısında Müslüman teyakkuzunun çok konjonktürel, çok modern bir tavır olduğunu görmüş olmaktan hayal kırıklığı yaşadım. İnanç bu değil” ifadelerini kullandı.


EN SON TV sitesinden daha fazla şey keşfedin

Son gönderilerin e-postanıza gönderilmesi için abone olun.

YORUMLAR

MERHABA BİZE HER KONUDA YAZA BİLİRSİNİZ

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

EN SON TV sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et

Bildirimi etkinlestir OK No thanks