USD37,98
%0.05
EURO41,16
%0.14
GBP49,22
%-0.25
BIST9.659,48
%0.49
GR. ALTIN3.767,89
%0.99
BTC3.216.217,70
%-1.45
İstanbul
Ankara
İzmir
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Aksaray
Amasya
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Düzce
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkâri
Hatay
Iğdır
Isparta
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kilis
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Şırnak
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak
  • İmsak 00:00
  • Güneş 00:00
  • Öğle 00:00
  • İkindi 00:00
  • Akşam 00:00
  • Yatsı 00:00
  • İFTARA KALAN SÜRE 00:00:00
İMSAKİYE 2025 - İstanbul

Prof. Dr. Naci Görür: Deprem problemini bizden sonraki nesle ihraç ediyoruz

featured

Osmangazi Belediyesi tarafından düzenlenen ‘Bursa’nın Depremselliği ve Depreme Dirençli Osmangazi’ başlıklı konferansa, Bilim Akademisi üyesi Prof. Dr. Naci Görür konuşmacı olarak katıldı. Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın ile CHP Bursa Milletvekili Hasan Öztürk ile çok sayıda vatandaşın da yer aldığı konferansta konuşan Prof. Dr. Naci Görür, Bursa’da deprem gerçeğiyle beraber, sağlıklı yaşamın nasıl olabileceği ve Bursa’nın nasıl depreme dirençli hale getirilebileceğine ilişkin bilgi verdi. Kimseyi jeofizikçi yapmak gibi bir niyetinin olmadığını, aksine herkesin anlayabileceği bir şekilde deprem gerçeğinin anlatılması gerektiğini savunan Görür, “Benim burada sağlıklı yaşayabilmem ve geleceğimi sağlıklı sürdürebilmem için neler yapmamız lazım, nasıl bir zihniyet değişimine girmemiz lazım bunları anlatacağım. Bütün varlığınızla bunu kabul etmezseniz, bizim geleceğimiz her zaman problemli olacak demektir. Deprem olduğu zaman ağlayacağız, sızlayacağız, sevdiklerimizi toprağa gömeceğiz. Bir sonraki deprem olana kadar devam edecek” dedi.

‘BURSA, ÇOK KISA SÜREDE DEPREME DİRENÇLİ HALE GELEBİLİR’

Binlerce senedir depremlerin olduğuna ve bundan sonra da devam edeceğine dikkat çeken ve Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerini hatırlatan Prof. Dr. Görür, “Zannediyor musunuz ki Güneydoğu’da ilk kez bir deprem oldu ve 50-60 bin insan toprağa verildi. Bu yeni bir olay değil. Binlerce senedir insanlar ölüyor ve aynı problem bir sonraki nesle taşınıyor. Bu, ülkeseverlik değil. Bunun bir kısmı bilgisizlikten kaynaklanıyor. 11 ilde yaşayanlar, gerçek anlamıyla depremi bilmiyorlardı. Cumhuriyet’ten sonra bilim belirli bir seviyedeydi. Bilimin gereğini yapsaydık, bu insanlar ölmeyecekti. Bu problemi bizden sonraki nesle ihraç ediyoruz. Bundan vazgeçmek için depreme dirençli binalar yapmamız lazım. Bursa’da bu kadar nüfus var. Bursa’da yaşamak için tehlikeye rağmen yapılacak şey, o tehlikeyi ve sonuçlarını minimize edecek bir Bursa yaratmak olmalı. Yurt dışındaki bazı deprem bölgesi ülkelerde, deprem olduktan sonra herkes hayatına devam ediyor ama bizde öyle mi? 2 yıl geçti, halen insanlar hayatlarına devam edemiyor. Bursa, yerel yönetimler tarafından depreme dirençli kent haline dönüştürülebilir. Merkezi hükümetin, belediyenin ve vatandaşın el ele vermesi gerekiyor. Bursa, çok kısa sürede depreme dirençli hale gelebilir. Para var, mühendis var, yönetici var ama ne yazık ki bizde o düşünce tarzı yok” diye konuştu.

‘İSTANBUL’U 25 YILDA DEPREME DİRENÇLİ HALE GETİREMEDİK’

Türkiye’de depremlere karşı 2011 yılına kadar bir strateji uygulanmadığını belirten Görür, şunları söyledi:

“Türkiye’nin 2011 yılına kadar deprem stratejisi; ‘Deprem yukarıdan geliyor, kaderimiz. Ölen ölür, kalan kalır. Çizmeleri çeker, deprem bölgesine gideriz. Devletimiz güçlüdür, sizi aç bırakmayız, çorba dağıtırız’ deriz. Geçici ve kalıcı konutlar yaparak deprem yaralarını sararız.’ Türkiye Cumhuriyeti’nin deprem stratejisi buydu. Olan, zavallı insanlara oldu. Bu bizim kaderimiz diyerek Allah’a ve dinimize iftira attık. Kendi cehaletimizi, bilim yoksunluğumuzu ve bilime uygun yaşam sürmememizin sonucunu neslimiz çekiyor. Bu bir beka meselesidir. Cumhurbaşkanı 2011’den sonra ‘Herhangi bir kentte deprem olmadan şehirleri dirençli hale getireceğiz’ demişti ve kentsel dönüşüm olayları moda oldu. Ancak bu da yanlış yapıldı. Rantsal dönüşüm olarak devam etti. Siz 10 yılda Bursa’yı defalarca depreme dirençli hale getirebilirsiniz. İstanbul’u 25 yıldır depreme dirençli hale getiremedik ama siz 10 yılda yapabilirsiniz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin organları ve birimleri, kentleri depreme dirençli hale getirmeye yeter de artar bile. Bu yerleri harekete geçirmemiz gerekiyor. Devletin ilgili birimleri Bursa’yı depreme hazırlamak için çalışmaya başlarsa, işin yüzde 70’i tamamlanmış olur. Stratejik bir güzergah burası. Karayolları Bölge Müdürlüğü’ne bir yazı yazılacak. ‘Bu güzergahın şu kısmı depremin en şiddetli olduğu yerden geçiyor. Buranın yıkılacağı yönünde endişeliyiz. İncelenmesi gerekiyor’ denilecek.”

‘MAHKEME ÖNÜNDE HESAP VERİLECEK’

Kaçak yapıyla mücadelenin deprem güvenliği için önemine dikkat çeken ve yapı güvenliğiyle ilgili başvurulan tüm kamu kurum ve kuruluşlarının, olası bir depremdeki can kayıplarından sorumlu tutulması gerektiğini belirten Prof. Dr. Görür, “Belgeler ortaya çıkacak ve hepsi mahkemeye sunulacak. Bursa’daki okulların sayısı bildirilecek. Deprem eğitimleri verilerek, bu süreç koordine edilecek. Bursa İl Milli Eğitim Müdürü’nün vereceği cevap, lehine veya aleyhine kullanılacak. Bugünden itibaren artık sadece müteahhitlerin peşinde koşulmayacak. Tüm sorumlular mahkeme önünde hesap verecek. Türkiye’yi depreme hazırlamak için farklı beklentilere girmeyin. Mevcut sistem çalıştırıldığında çok şey yapılabilir. Halka gerekli eğitimler verilmedikçe hiçbir şey düzelmeyecek. Depreme dirençli kentler yapılması için yöneticilerin ilk yapması gereken şeyleri önemle vurguluyorum. O binayı kaçak yapmanın, depreme uygun yapmamanın sonucunu halk bilmiyor. Belli şeyler eğitimle olur. Bugün arkanı dön, halk 30 kaçak binayı oraya diker. Bir Japon’a, yönetmeliğe uygun olmayan ruhsatsız bir binayı yaptıramazsınız ama bizde bütün şehir kaçak binalarla dolu. Bursa’yı depreme dirençli hale getirmek için başlangıçta paraya ihtiyacımız yok. Öncelikle masa başından kalkıp sahaya ineceğiz” dedi.

‘BURSA EN FAZLA HASAR GÖREN BÖLGELERDEN OLACAK’

Bursa’yı depreme dirençli hale getirmek için bir koordinasyon ekibinin kurulması gerektiğini belirten Naci Görür, “Belediye başkanı, belediye yönetim koordinatörü, halk koordinatörü, altyapı koordinatörü, yapı stoku koordinatörü, ekosistem ve çevre koordinatörü, ekonomi koordinatörü. Bu koordinatörler her yaptığı işi genel koordinatöre bildirecek. Başkan ise sahaya çıkarak, halka açık bir basın toplantısı düzenleyecek. Neler yapıldığını, neler yapılacağını, hangi kurumların yardımcı olup olmadığını vatandaşa açıklayacak. Siz de siyaset yapmadan, bu ülkenin sahibi olarak gözetim ve denetim işlerini yapacaksınız. Bizim için tehlike olan şey fay sistemleridir. Bu faylar, Türkiye coğrafyasında depremlerin mekanizması olarak 14 milyon yıl önce oluştu. O günden beri depremler bu ülkede devam ediyor ve edecek. Bizi tehdit eden faylar nerede, bu faylar 7 ve üzeri büyüklükte deprem üretebilir. Kuzey Anadolu Fay Zonu’nun kuzeyinde bulunuyor. 7 ve üzeri büyüklükte deprem olduğu zaman, Bursa’nın zemini çürük olduğu için, en fazla hasar verecek bölgelerden biri olacak” diye konuştu.

‘HATAY VE MALATYA’DA DEPREM OLACAĞI KONUSUNDA UYARIDA BULUNMUŞTUK’

6 Şubat’ta meydana gelen depremlerin öncesinde Hatay ve Malatya’da deprem olacağı konusunda uyarılarda bulunduğunun altını çizen Naci Görür, “6 Şubat’tan önce ‘Malatya’dan korkuyorum’ dedim. 3 gün sonra 50 binden fazla kişi hayatını kaybetti. Fayın iki tarafındaki kara parçaları yılda 2-3 milimetre hareket eder. Zamanla fayın durduğu yerde, sürtünmenin hareket etmeye izin vermediği noktalarda enerji birikir ve deprem oluşur. Siz bunu bilmeden, herhangi bir yerde yerleşim alanı kuruyorsunuz. Eğer fay zonu içerisindeyseniz ya depreme dirençli bir binada oturacaksınız ya da zemine güveneceksiniz. Fay kırıldığı an inanılmaz bir enerji ortaya çıkıyor ve önüne geleni yok ediyor. Siz hangisini yapacağınıza karar verin” diye konuştu.

‘MERKEZİ HÜKÜMET VE VATANDAŞ BİRLİKTE HAZIRLIK YAPMALI’

Merkezi hükümet ve yerel yönetimlerin, deprem güvenliğiyle ilgili alınacak önlemlerde birlikte hareket etmesinin önemine değinen Prof. Dr. Naci Görür, “Yerel yönetim etkili olabilir ama merkezi yönetimin temsilcisi illerde valilerdir. Merkezi hükümet ve vatandaş birlikte, şefkatle ve hoşgörüyle hazırlık yapmadığı sürece, bir kenti dirençli hale getiremeyiz. Belediye başkanına yetki verilecek ve hükümetin rızasıyla çalıştığına dair bir yasa çıkarılacak. Kentleri depreme dirençli hale getirecek yasalar çıkarılmalı. Bursa’nın mikro bölgeleme çalışmalarının dikkatlice yapılması gerekiyor. Fay haritaları hazırlanacak ve depremin hangi bölgelerde daha yıkıcı olacağı belirlenecek. Bursa’nın geleceği için bilimsel çalışmalar bir an önce başlamalı” dedi.

Kaynak: DHA


En Son TV sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü

Bir Cevap Yazın

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

En Son TV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!