Microsoft Introduces GreenSKU Framework to Reduce Environmental Impact of Server Hardware

Özetle: Microsoft, sunucularda kullanılan donanımın çevresel etkisini sınırlamak için tasarlanmış bir girişimde Carnegie Mellon Üniversitesi ve Washington Üniversitesi’ndeki bilgisayar bilimcileriyle ortaklık kurdu. GreenSKUs olarak adlandırılan program, hizmet dışı bırakılmış sunuculardan gelen bellek ve depolama sürücülerini yazılım hileleriyle birlikte kullanarak onlara ikinci bir yaşam şansı veriyor.

Programda yer alan Carnegie Mellon Üniversitesi’nde bilgisayar bilimleri profesörü olan Ashkitha Sriraman, tek bir bileşenin bozulması veya verimsiz hale gelmesi durumunda tüm sunucunun hurdaya çıkarılmasının olağandışı bir durum olmadığını belirtiyor .

GreenSKU programı kurtarılabilir RAM ve SSD’leri belirlemeyi ve bunları yenilenmiş sunucularda yeniden kullanmayı amaçlamaktadır. Compute Express Link (CXL) denetleyicileri DDR4 veya DDR5 kullanımına izin verir ve sunucuların yeniden donatılmasına yardımcı olmakta çok önemliydi.

Ekip, daha yüksek gecikme ve daha az bant genişliğine sahip eski belleklerle başa çıkmak için Pond’s yaklaşımı adı verilen bir havuzlama tekniğinden yararlandı ve daha yavaş solid state sürücülerle başa çıkmak için RAID şeritlemeyi kullandı. Ayrıca GreenSKU’larda çalıştırılmaya en uygun görevleri belirlemek için özel yazılımlar dağıtıldı.

Microsoft, Azure sunucularını tam işlevsel olup olmadıklarına bakılmaksızın ortalama olarak her üç ila beş yılda bir değiştiriyor.

Yenilenen makineler, enerji verimliliği için seçilen AMD Bergamo işlemcilerini kullanıyor. Ne yazık ki, Azure sunucularında kullanılan en son yongalarla karşılaştırıldığında önbellek performanslarındaki eksiklikleri açıklayacak bir çözüm yolu yok. Elbette, her uygulama en son teknoloji performansı gerektirmiyor.

Sriraman, “Bu uygulamaların birçoğu yenilenen makinelerde gayet iyi çalışıyor” dedi.

Bilgisayar Makineleri Derneği Teknoloji Politikası Konseyi’ne göre, mevcut oranlarda , bilgi ve iletişim teknolojisi (BİT) sektörünün karbon emisyonları 2050 yılına kadar tüm küresel emisyonların üçte birini aşabilir. Ölçekte, ekip yeniden kullanım tekniklerinin küresel karbon emisyonlarında %0,1 ila %0,2 oranında bir azalmaya yol açabileceğine inanıyor. Bu yüzdesel olarak çok fazla görünmeyebilir ancak Sriraman’ın belirttiği gibi, bu çok büyük bir sayıdır ve ABD’deki toplam akıllı telefon kullanımından kaynaklanan tüm emisyonlara benzerdir.