USD38,02
%-0.03
EURO43,22
%-0.12
GBP49,91
%-0.12
BIST9.380,95
%0.45
GR. ALTIN3.940,83
%-0.47
BTC3.208.368,91
%0.64
İstanbul
Ankara
İzmir
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Aksaray
Amasya
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Düzce
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkâri
Hatay
Iğdır
Isparta
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kilis
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Şırnak
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak

İSTİKLAL MARŞIMIZIN ÖYKÜSÜ

featured

Tarihin her döneminde ulusların ve devletlerin oluşumunda ve bağımsızlık vurgusunda önemli, belirleyici unsurlar vardır. Bunların başında bayrak ve marş gelir.

İlk Türk devletlerinin kuruluşundan itibaren çalgı ve özellikle de davul, bağımsızlık ve egemenlik sembolü olarak bayrak ile birlikte önemli bir yer tutmaktır. Avrupa’da Fransız İhtilali sonrasında ortaya çıkan milliyetçilik akımı ve devletlerin kuruluşu sürecinde milli marşlar milletleri bütünleyen önemli  bir unsur olarak değerlendirilmektedir.  Osmanlı döneminde milli marş ihtiyacı ilk kez 19 y.y’ da II.Mahmut döneminde gündeme gelmiş, kısa bir dönem uygulanmıştır.

Milli Mücadele’nin başladığı 1914 yılına gelince; savaş tüm şiddetiyle devam ediyordu. Yurdun dört bucağında halkımız, işgalcilere karşı olanca gücüyle karşı geliyordu. İstiklal Marşı fikri savaş devam ederken ortaya atıldı ki, orduya moral ve motivasyon vermek adına devamında ise mücadelenin zaferle sonuçlaması ile birikte yine toplumda milli bilinci güçlendirmek, bağımsızlık coşkusunu artırmak için marşa gerek duyuldu. İstiklal Marşı, (Bağımsızlık Marşı) bağımsız bir devlet olma gereğiydi. Genelkurmay Başkanı İsmet( İnönü) Paşa, milli marş yazılması için TBMM’ne önerge verdi. Milli Eğitim Bakanlığı önergeyi onayladı. Bunun üzerine “İstiklal Marşı Yazma Yarışması” düzenlendi ve 500 lira ödül konuldu.

Mehmet Akif Ersoy böyle bir milli görev için ödül olmasını bir türlü kabul edemediği için yarışmaya katılmamış olsa da dönemin Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Tanrıöver ve yakın arkadaşı Hasan Basri’nin ısrar ve hatırıyla yarışmaya katıldı. “Kahraman Ordumuza” ithaf ettiği şiiri 625 şiirin içinden birinci oldu. Bu şiir 1 Mart 1921 tarihli TBMM toplantısında okundu. 12 Mart 1921 toplantısında da ayakta alkışlanarak “İstiklal Marşı” olarak kabul edildi.

Daha sonra şiirin bestesi için ikinci yarışma düzenlendi ve 24 besteci katıldı. İlk olarak 1924 yılında seçici kurul, Ali Rıfat Çağatay’ın bestesini kabul etti.1930 yılına kadar bu beste çalınsa da 1930′ da yinelenerek aynı zamanda Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Şefi Osman Zeki Üngör’ün 1922’de bestelediği bugünkü düzenlemesi yürürlüğe kondu marş olarak okunmaya başlandı.

Mehmet Akif Ersoy para ödülünü almak istemedi, yarışmanın şartı olduğu için almak zorunda olduğunu öğrenince de marşı Türk milletine armağan ederek para ödülünü de hayır kurumuna bağışladı.

Bizlere bağımsız Türkiye Cumhuriyetini bağışlayarak “İstiklal Marşı” yazdıran başta M.Kemal Atatürk ve şanlı ordumuzu, şair Mehmet Akif Ersoy’u, besteci Osman Zeki Üngör’ü rahmet ve saygıyla anıyorum…

Zeynep Özçerezci


En Son TV sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü

Bir Cevap Yazın

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

En Son TV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!