Başkan Erdoğan: Emperyalist oyunu bozma aşamasındayız
TERÖR ÖRGÜTÜ ÇOK CİDDİ KAN VE GÜÇ KAYBINA UĞRADI
Yaklaşık 40 yıl önceki gayretleri hatırlıyorsunuz değil mi? Biz devlet, hükümet, siyasi irade olarak ne yapmamız gerekiyorsa hepsini yaptık, hatta fazlasıyla yaptık. Maalesef bu iyi niyetli çabamızın cevabını kimi ilçelerimizdeki mahallelere kazılan çukurlarla ve oradaki insanımıza sıkılan kurşunlarla aldık. Elbette o hainlerin hepsini de açtıkları çukurlara gömdük ama tarihi bir fırsatın heba edilmesine de engel olamadık. Terörle mücadeledeki tavizsiz çalışmalarımız sayesinde terör örgütü hamdolsun sınırlarımız içinde eylem yapamaz hale geldi. Diğer ülkelerdeki terör unsurlarını da sınırlarımızdan uzaklaştırdık. Terörü kaynağında bertaraf etme stratejimizle terör örgütü çok ciddi kan ve güç kaybına uğradı.
ÖRGÜTÜN BÖLGESEL HEVESLERİ DE KURSAKLARINDA KALDI
Suriye’de 8 Aralık’ta yaşanan devrimle birlikte örgütün bölgesel hevesleri de kursaklarında kaldı. Sırtını kime yaslarsa yaslasın artık hiçbir terör örgütü Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin karşısında herhangi bir şansı olmadığını gördüğünüz gibi biliyor. Tabii biz meseleye kalıcı çözüm bulma arayışımızdan da vazgeçmedik. İç siyasetimizde ve bölgemizde yaşanan kritik bazı değişiklikler sonrasında terör belasını nihai hedefine bitirmek için önümüze yeni ve önemli bir fırsat penceresi daha açılmıştır. Bunun heba ve heder edilmesini doğru bulmuyoruz.
TERÖR ÖRGÜTÜ KENDİNİ FESHETMETLİ
Son dönemde gerçekleşen çalışmaların tek bir amacı vardır. Terör örgütünün kendini feshetmesi, silahların kayıtsız şartsız teslim edilmesi, örgütün siyaset üzerindeki vesayetinin tamamen kaldırılması, bölücü örgütün baskısı dolayısıyla bir Türkiye partisi olma vasfını kazanamayan siyasi yapıya bu yönde kendini geliştirme fırsatı verilmesi, bölgemizde artan çatışmalar karşısında iç cephemizin güçlendirilmesi, yarım asırlık bölücü terör parantezinin kapatılması tüm boyutları ve unsurlarıyla ebediyen tarihe gömülmesidir. Altını çizerek ifade etmek istiyorum ki, bu sadece ve sadece büyük ve güçlü Türkiye hedefinin önündeki en son engellerden birinin devreden çıkartılmasıdır. Bu Kürt kardeşlerimizle ilgili bir konu da değildir. Sadece terör örgütünün tasfiye edilmesiyle sınırlı bir husustur. Çünkü son 22 yılda gerçekleşen pek çok reformla, sessiz devrimlerle ülkemizin asırlık sorunları birer birer ortadan kaldırılmıştır.
22 sene önce konuşulamayan, hayal dahi edilemeyen nice hakkı attığımız adımlarla ülkemize kazandırdık. Hangi kökenden, hangi inançtan, hangi meşrepten, hangi siyasi görüşten olursa olsun, 85 milyon vatandaşımızın her biri hak ve özgürlük reformlarından istifade etmiştir. Şayet demokrasi, hak, özgürlük gibi konularda birtakım eksiklikler varsa bu hepimizin ortak meselesidir ve çözümü için hep birlikte çalışacağız. Yine bu ülkenin her karış toprağı ve her bir ferdi temel altyapı hizmetlerinden, makroekonomik kazanımlara kadar her alanda yaşanan gelişmelerden payına düşeni almıştır.
Son dönemdeki ekonomik sıkıntıları yılın ikinci yarısından itibaren geride bırakmaya başlayarak inşallah bu konjonktürel meseleyi de sorun olmaktan çıkaracağız. Hülasaten, ülkemizin kuzeyi ve güneyi âdeta cayır cayır yanarken bu ateşi Türkiye’ye sıçratma niyetinde olanların planlarını bozmakta kararlıyız. Millet olarak, bunu hep birlikte başaracağız. Bu kutlu yürüyüşe katılmak isteyen herkesin başımızın üzerinde yeri vardır.
AYRIMCILIĞA KARŞI BİZ BU ÜLKEDE HEP BİRLİKTE MÜCADELE VERDİK
Burada bugün şu hususun altını özellikle çizmek istiyorum. Bu ülkede belli bir dönem hepimiz baskı gördük, zulüm gördük, ayrımcılık gördük. Bizi Kürt, Türk diye, Alevi, Sünni diye, doğulu, batılı diye ayırmadılar. Ya ne diye ayırdılar? Bizden, sizden diye ayırdılar. Ayrımcılığa karşı biz bu ülkede hep birlikte mücadele verdik. Bunu hep birlikte başardık. Çünkü bin yıldır bu topraklarda bizim ayrımız, gayrımız olmadı.
Malazgirt’te beraberdik. Kudüs surları önünde Selahaddin Eyyubi’nin ordusunda beraberdik. Şam önlerinde Nureddin Zengi’nin ordusunda beraberdik. İstanbul surları önünde beraberdik. Çaldıran’da Yavuz’un ordusunda beraberdik. Mohaç’ta, Kosova’da, Sarıkamış’ta, Çanakkale’de istiklal mücadelesinde beraberdik. Bin yıl boyunca bu topraklarda, Allah’a hamdolsun, ırkçılık kendisine oksijen bulamadı, yeşeremedi, boy veremedi.
Bizler aynı kıbleye dönüyoruz, bizler aynı kitabı okuyoruz, bizler aynı peygambere ümmet olarak yürüyoruz. Bizler tarih boyunca sadece birlikte savaşmadık, sadece birlikte zaferler kazanmadık, aynı zamanda birlikte medeniyetler inşâ ettik. Selçuklu’yu, Osmanlı’yı, Türkiye Cumhuriyeti’ni birlikte kurduk. Kürt ile Türk’ün arasına ayrımcılık sokan hem Kürt’ün düşmanıdır hem Türk’ün düşmanıdır, en çok da Müslüman’ın düşmanıdır.
SELAHADDİN EYYUBİ’NİN EVLATLARINI HİÇ KİMSE, SİYONİSTLERİN KAPISINDA KUL, KÖLE YAPAMAZ
Gazze’de soykırım yapan, Gazze’de bebek katleden, Gazze’de insanlığı, Gazze’de İslâm’ı boğmak isteyen Siyonistlere âdeta yalvarıyorlar. Selahaddin Eyyubi’nin evlatlarını hiç kimse, Siyonistlerin kapısında kul, köle yapamaz. Bunların maskesi Suriye’de bir kez daha düştü. Bunların derdi Kürtler, Araplar, Türkler değil, bunların derdi başka. Onun için bunlara Kürt, Türk, Arap, hep birlikte karşı çıkacağız. El ele vererek Türk ile Kürt arasındaki, Kürt ile Arap arasındaki terör perdesini yırtıp atacağız. Terör örgütü aradan çıkınca tarih boyunca olduğu gibi tekrar muhabbetle, samimiyetle, kardeşlikle kucaklaşacağız. Bu coğrafyayı bir bütün olarak kardeşlik coğrafyası hâline getireceğiz.
Şunu asla ve asla unutmayınız. Bu memleket bizim. Bu vatan bizim. Bu bayrak bizim. Bu devlet bizim. Günde beş defa göğe yükselen ezan-ı Muhammediyeler bizim. Geçmişimiz ortak, geleceği de birlikte inşâ edeceğiz.
“ARTIK ESKİ TÜRKİYE YOK. BOYUN EĞMEK, RIZA GÖSTERMEK YOK”
Milletin eşit fertleri olarak ülkemizi mamur edeceğiz. Türkiye Yüzyılı ülkümüzü hep birlikte gerçekleştireceğiz. Artık eski Türkiye yok. Boyun eğmek, rıza göstermek yok. Dayatmalara eyvallah demek yok. Eski Türkiye eskide kaldı. Şimdi milletin tüm fertleriyle bir olan, beraber olan, sadece ülke içinde değil, ülke dışında da zulme itiraz eden bir Türkiye var.
Suriye’de 13 yıldır mazlumun yanında dururken bize ne dediler? Bu CHP bize ne dedi? Ne işiniz var Suriye’de? Türkiye’ye sığınmış Suriyeli mazlumları zorla göndermekle tehdit etmediler mi? Sonuçta ne oldu? Sadece Suriyeli Araplar mı, Türkmenler mi kazandı? Hayır. Suriyeli Kürtler de kazandı. Suriyeli Kürt kardeşimin varlığı inkâr ediliyordu. Kimliği yoktu. Tapusu yoktu. Hakkı yoktu. Şimdi inşallah hepsi teslim edilecek. Kimliğinden pasaportuna kadar hepsi teslim edilecek.
“BU SURİYE HALKIYLA BİRLİKTE MİLLETİMİZİN DE ZAFERİDİR”
Bu zafer unutmayın, hepimizin zaferidir. Bu Suriye halkıyla birlikte milletimizin de zaferidir. Bu zafer kardeşliğin zaferidir. Dayanışmanın, hep beraber barış ve huzur içinde yan yana yaşamanın zaferidir. Bu zaferin karartılmasına izin vermeyeceğiz. Bu zaferin terörle kirletilmesine müsaade etmeyeceğiz. Bu zaferin emperyalist güçler ve içimizdeki uzantıları tarafından lekelenmesine rıza göstermeyeceğiz. Irak’ta ve Suriye’de terör bittiğinde bu coğrafyanın yüzü unutmayın, bir başka gülecek. Diyarbakır’dan terör örgütleriyle de terör örgütlerinin uzantısı yapılarla da arasına mesafe koyarak bu sürece destek olmasını bekliyorum. Kongremiz inşallah bu yolda atılmış bir adım olsun.
EN SON TV sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.