Suriye’nin İdlib kentinde yaşayan ilahiyatçı Nevrs Semmi, Suriye’de 2011 yılında başlayan barışçıl gösterilere katıldığı için tutuklandı. Semmi, 4 ay sonra tahliye edildi. Daha sonra Semmi, iç savaşın da başlaması ile yanına ailesini de alıp, Türkiye’ye sığınarak Hatay’ın Reyhanlı ilçesine yerleşti.
Aradan geçen yılların ardından muhaliflerin Esad’ı devirdiği haberini alan Semmi, meslektaşı Dr. Abdulhamit Tahhan ve aileleriyle ile birlikte tekrar vatanına dönmeye karar verdi. Esad rejiminin kendisine ve ailesine büyük zararlar verdiğini aktaran Semmi, Esad rejiminin 27 yakın akrabasının ölümüne neden olduğunu söyledi.
‘BİR HÜCRENİN BÜYÜKLÜĞÜ, 2 METREKAREYİ GEÇMİYORDU’
Sednaya Hapishanesi’nde 12, İdlib bombardımanlarında 15 akrabasını kaybettiğini anlatan Semmi, “Humus’ta hava güvenlik şubesinin elinde tutukluydum. Hapiste her türlü işkenceyi yapıyorlardı. Dayak ve aşağılama da vardı. Münferit hücre denen kapkaranlık bir hücrede yalnızdım. Benimle birlikte 13 kişiyi daha aynı hücreye hapsettiler. Bir hücrenin büyüklüğü, 2 metrekareyi geçmiyordu. Sednaya Hapishanesi’nde tutuklu bulunanların acısı, daha büyüktü. Onların tutukluluğu, özgürlük anına kadar devam etti” dedi.
‘TÜRKİYE BİZİ EN GÜZEL ŞEKİLDE AĞIRLADI’
Semmi, akrabalarının hapishanede öldüğünü 2024 yılında gönderilen ölüm raporuyla öğrendiklerini belirterek, “Esad rejimi, bize katliam üzerine katliam yaşattı. İdlib’e her gün bombalar yağıyordu. Her gün onlarca insan öldü. Çok şükür artık rejim devrildi, Suriye özgürleşti. Suriyelileri koruyan başta Türkiye olmak üzere herkese çok teşekkür ediyoruz. Bombalardan ölmeyenler, zalim yönetim tarafından öldürülüyordu. Türkiye bizi muhacir olarak kabul etti ve en güzel şekilde ağırladı. Şimdi dönüş hazırlığındayız. Suriye özgürleştikten sonra Suriyelilerin hepsi vatanlarına döneceklerdir. Hepsi vatanlarını çok seviyor. Şam’a aşığız. Tüm Suriyelilerin en kısa zamanda dönmelerini, bizi ağırlayan ülkelerin özgür ve adil yeni Suriye’nin inşasında bize yardımcı olmalarını istiyoruz” diye konuştu.
‘RAKAM DEĞİLİZ, ÖLEN İNSANLAR RAKAM DEĞİL’
Ülkesine dönüş hazırlığındaki ilahiyatçı Dr. Abdulhamit Tahhan da şunları söyledi: “Suriye’de gerçekleşen zulüm ve bombalamalardan dolayı 2012 yılının başında Türkiye’ye geldim. Semmi ailesinin başından geçenleri duyduk. Allah şehitlerine ve cümle şehitlere rahmet etsin ve şehadetlerini kabul etsin. Rakam değiliz, ölen insanlar rakam değil; aile, insan. Her biri ayrı bir hikaye, acı ve iyileşmesi mümkün olmayan yara. Bu yaralar şehit ailelerinde, eşlerinde, çocuklarında devam edecek olan bir yara. Sadece bir mesaj iletmek istiyorum. Belki dünyada tam anlamıyla bir adalet olmayabilir. Ancak mutlaka ahirette iyi ve salih insanlar için cennet olduğu gibi zalimler için de kısas ve ateş olacaktır. Son olarak Allah’tan başka yardımcısı olmayanın duasından korkun. Bacanağımın kardeşi Halep’te tıp fakültesi 3’üncü sınıftayken üniversiteden alınıp tutuklandı, çıkmasını ümit ediyorduk. Maalesef Sednaya’da vefat edenler arasında gördük. Ailemizden, şehrimizden aynı şekilde onlarca ölü vardı.” (DHA)